Yapışkanlı cırt bantlar, pratik montaj çözümleri, sağlam tutuş ve tekrar kullanılabilirlik açısından hem ev tipi…

Cırt Cırt Bant Nasıl İcat Edildi? Pıtrak, Köpek ve Bir Dahinin Absürt Buluşu
Her şey bir pıtrakla başladı. Evet evet, yanlış okumadınız. Şu doğada yürüyüş yaptıktan sonra pantolonunuzun paçasına yapışıp size lanet ettiren, evcil hayvanınızın tüylerinden tek tek ayıklamak zorunda kaldığınız o bela ot parçaları var ya… İşte o pıtraklar, insanlık tarihinin en pratik icatlarından birine ilham verdi: Cırt cırt bant!
Yıl 1941. İsviçreli mühendis George de Mestral, can sıkıntısından mı, spordan mı bilinmez, köpeğiyle dağda yürüyüşe çıkar. Dönüşte bir bakar ki hem kendi pantolonu hem köpeğin tüyleri, pıtrak tarlasına dönmüş. Her yere yapışmış bu belalı tohumlar. Sinirle söküp atarken kafasında şimşek çakar: “Yahu bu meret nasıl bu kadar sıkı tutunuyor?”
Eve koşar (muhtemelen köpek hâlâ pıtrak dolu), eline mikroskobu alır, pıtrağın iç dünyasını keşfetmeye karar verir. Mikroskop altındaki manzara büyüleyicidir: Minicik kancalar! Kumaşın ya da tüyün liflerine takılıyorlar ve kolay kolay bırakmıyorlar. İşte bu an George’un kafasında “Eureka!” değil, “Velcro!” çığlığı atılır.
“Ben de böyle bir şey yapabilir miyim?” diye düşünür. Çünkü neden olmasın? Sonuçta pıtrak yaptıysa insan neden yapamasın? Hemen kolları sıvar. Ama iş öyle kolay değil. Bir yüzey kanca olacak, diğeri de tüy tüy… Hadi bakalım! Birkaç yıl boyunca tekstil üreticileriyle boğuşur, makinelerle uğraşır, bol bol iplik tüketir.
Nihayet 1955’te, insanlık tarihine yön verecek olan o büyük icat doğar: Velcro, yani “velours” (kadife) ve “crochet” (kanca) kelimelerinin birleşimi. Fransızcayı çözen çözdü.
Ama sorun burada bitmez. Çünkü bu dâhiyane sistem ilk başta kimsenin umurunda olmaz. Kimse “Kıyafetlerimi cırtlatmak istiyorum” dememektedir. Derken imdada NASA yetişir. Astronotlar uzayda fermuarla uğraşamayınca Velcro’yu keşfeder. “Ay’a gidiyoruz ama cırt cırtla.” Artık herkesin dilindedir: “Ooo NASA bile kullanıyorsa biz neden kullanmayalım?”
Velcro, yani bizim bildiğimiz adıyla cırt cırt, bir anda dünya çapında bir fenomene dönüşür. Ayakkabılar, montlar, tıbbi cihazlar, okul çantaları, perde montajları, oyuncaklar, hatta duvara çocuk yapıştıran babalar… Herkes bu kancalı-tüylü ikilinin fanı olur.
George de Mestral ise bir pıtrağın hayatını nasıl değiştireceğini asla tahmin edemezdi. Belki de köpeğine hâlâ teşekkür ediyordur bir yerlerde. Çünkü bu olaydan sonra insanlık, düğme dikmekten, fermuar bozulmasından ve iplik çilesinden büyük ölçüde kurtuldu.
Ve böylece, pıtraklı bir gezinti insanlık tarihinin en tutucu icatlarından birini yarattı.